Kovid-19 salgını küresel ekonomiyi derinden etkiledi
İlk vakanın üzerinden 5 yılın geçtiği Kovid-19 salgını, ekonomik daralma, işsizlikte artış, çeşitli sektörlerde dönüşüm, ticaret akışında kesinti, kamu borç seviyelerinde yükseliş ve tüketici davranışlarında değişim gibi kalıcı sonuçlar doğurdu.
İlk Kovid-19 vakasının 2019 sonunda Çin’in Vuhan kentinde tespit edilmesi ve buradan hızla dünya genelinde yayılmasının ardından çoğu ülke, vatandaşlarını korumak için çeşitli önlemler aldı.
Pek çok ülke ilk aşamada dış sınırlarını kapatmaya yönelirken, salgının içeride yayılımını önlemekte yetersiz kalındığının ortaya çıkmasıyla vatandaşların günlük yaşamlarında önemli değişikliklere neden olan çok çeşitli kısıtlayıcı tedbirler hayata geçirildi.
Salgın karşısında özellikle 2020 başlarında sağlık başta olmak üzere gıda, tarım ve ulaşım gibi krizle mücadelede kritik olan bazı sektörler dışındaki ekonomik faaliyete büyük ölçüde ara verildi.
Sağlık odaklı politikalarla halkın evlerine kapatılması ve alınan diğer çeşitli katı tedbirler nedeniyle üretim ve hayat akışı ciddi ölçüde durdu. Bu durum, küresel ekonomi ve ticareti çok olumsuz etkiledi.
Salgın nedeniyle küresel ekonomide toparlanması yıllar sürecek bir daralma yaşanırken, ülkelerin GSYH’lerinde ve ticaret hacimlerinde önemli düşüşler gerçekleşti.
Küresel ekonomi küçüldü
Kovid-19 öncesi dönem olan 2019’da dünya ekonomisi yüzde 2,6 büyürken, 2020’de bu oran yüzde 3,1 küçüldü.
Bu seviyede bir daralmayla dünyada yaşanmış en büyük ekonomik kriz olarak nitelendirilen 1929’daki Büyük Buhran’dan beri karşılaşılmamıştı. Ekonomik toparlanma sürecine 2021’de, salgının etkisinin ve tedbirlerin bir ölçüde hafiflemesiyle ancak girilebildi.
Uluslararası ticaret sistemi bozulurken, tedarik zincirlerinde büyük kırılmalar yaşandı. Sınırların kapanması, içerideki ihtiyaçlara öncelik ve ulaşımın zorlaşması küresel tedarik zincirlerinde bozulmalara neden oldu. Bu noktada kritik sektörlerde dışa bağımlılığın azaltılmasının öneminin belirgin hale gelmesi ticaret akışlarında değişime yol açtı.
Ticaret azaldı
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) verilerine göre, küresel mal ve ürün ticareti 2020’de yüzde 9 düştü. Bu seviyede bir gerileme verilerin kurum tarafından toplandığı hiçbir dönemde yaşanmamıştı.
Kovid-19 kaynaklı tedarik zinciri sıkıntıları tüketici fiyatlarını artırırken, bazı ürünlerin bulunmasını zor bir hale soktu. Salgın dönemindeki ticaret aksaklıkları bunun hemen ardından gelecek enflasyondaki artış dönemine de öncülük etti.
Borç seviyeleri yükseldi
Salgın, kamu maliyesi ve borçlanma seviyelerini de olumsuz etkiledi. Sıkı tedbirler, kapanmalar ve halkın evde tutulması yönündeki adımlar ciddi bir maliyet ortaya koydu.
Ülkelerin ekonomi politikalarını bu süreçte yeniden şekillendirmeleri gerekti. Bu dönemde hükümetler, sağlık sistemlerini, istihdamı ve ekonomileri ayakta tutmak için önemli ölçüde harcamalarda artış yaptı. Ekonomiyi desteklemek için alınan mali önlemlerin uzun vadeli etkileri oldu.
Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) raporuna göre, salgın nedeniyle 2020’de küresel borçlar 24 trilyon dolar artış gösterdi. Böylece, dünya genelindeki borç seviyesi GSYH’nin yüzde 355’inin üzerine çıkarak 281 trilyon dolara ulaştı.
Tarımın önemi belirginleşti
Salgın, tarım ve hayvancılığın ekonomiler için ne derece kritik olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Pek çok ülkede uygulanan tedbirler ve kapanmalar nedeniyle vatandaşlar temel gıda ürünlerini bolca almaya ve depolamaya yöneldi. Bu nedenle dünyanın pek çok ülkesinde marketlerde boş raflarla karşılaşıldı.
Hükümetler gıda tedarikinin aksamaması için de çok sayıda tedbir ve özel izin yürürlüğe koysa da bazen bu önlemler yüksek talep karşısında yetersiz kaldı.
Kovid-19 döneminde bazı ülkeler kendilerini olası kıtlık riskinden korumak için tarımsal ürün ve gıda ihracatına çeşitli sınırlamalar getirdi. Bu da gıdada dışa bağımlılığın yol açabileceği risk ve tehlikeleri gündemde üst sıraya taşıdı.
Kaynak AA