Omurilik yaralanmasıyla yatağa bağlanan şoför araba kullanacağı günü bekliyor
Geçirdiği trafik kazasında yatağa bağımlı hale gelen uzun yol şoförü Ahmet Dalman, yaklaşık 7 aydır aralıklarla süren fizik tedaviyle ayağa kalmayı başarırken, araba kullanabilmenin hayalini kuruyor.
Memleketi Giresun’dan nisanda İstanbul’daki evine gitmek için kendi aracıyla yola çıkan 68 yaşındaki uzun yol şoförü Ahmet Dalman, Çankırı’da geçirdiği trafik kazasında ağır yaralandı.
Ankara’da tedavi altına alınan ve doktorların yaşama umudu vermediği Dalman, 18 gün kaldığı yoğun bakımdan çıktığında sadece gözlerini oynatabildi.
Üst seviye omurilik yaralanması nedeniyle iki kol ve bacağını kullanamaz hale gelen Dalman, Gaziosmanpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ek Hizmet Binası’nda tedaviye alındı.
Oturamayan, yürüyemeyen ve ellerini kullanamayan Dalman, buradaki tedavisinde kullanılan denge cihazı, yürüme robotu, ergoterapi, yürüme eğitimi ve egzersizlerle birinden destek alarak kısa mesafe yürüyebilecek aşamaya geldi.
Dalman, tek başına destek almadan yürüyebilmeyi ve araba kullanabileceği günleri umut ediyor.
Yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Dalman, mayısta Gaziosmanpaşa’daki hastaneye geldiğinde hiçbir yerini hareket ettiremediğini, kendisini çarşafla kaldırıp oturttuklarını söyledi.
Hastaneden ağustosta taburcu olduğunu, ancak aralıklarla tedavisinin sürdüğünü aktaran Dalman, “Şimdi 20 gündür hastanede tedavim sürüyor. Daha da devam edecek. Buradaki hocalarımız sayesinde bu hale geldim.” dedi.
“Kendimi ilk gördüğümde acı bile hissedemedim”
Dalman, kazaya ilişkin sadece hastaneye gittiğini hatırladığını belirterek, şöyle devam etti:
“Kendimi ilk böyle gördüğümde acı bile, hiçbir şey hissedemedim. Ellerim şimdi biraz çalışıyor. Ayaklarımı uzatabiliyorum, artık oturabiliyorum. Destekli yürüyorum, desteksiz de 5-10 adım atabiliyorum. Ben kendimde ilerleme görüyorum. Hocalarım da görüyor. Dikilemiyor, ayağa kalkamıyordum, hiç gücüm yoktu. Ayaklarımı kullanamamak çok zor. Yürümeyi çok özledim, emekli olduğum için çalışmıyordum ama en azından eski günlerdeki yürüyüşlerimi yapabilmek istiyorum. Araba kullanmayı da özledim. Büyük araba değil de artık küçük araba kullanırım. Kendime hala güveniyorum. Araba kullanacağım günü bekliyorum. Ben 13 yaşından beri şoförlükle ilgileniyorum.”
Tedavisine destek olan herkese teşekkür eden Dalman, ümidini kaybetmemenin önemli olduğunu vurguladı.
“Göstermiş olduğu ilerlemeye göre rehabilitasyon programını genişlettik”
Dalman’ın hastaneye sadece baş dengesini sağlayabilir halde geldiğini aktaran hastanenin Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniği İdari Sorumlusu ve Başasistan Uzman Dr. Berrin Hüner de Dalman’ın hastaneye getirildiğinde sadece baş dengesini saylayabildiğini anlattı.
Tıbbi açıdan rehabilitasyona en uygun aşamaya gelmesi için hastaya destek tedavileri yaptıklarını, komplikasyonların oluşmaması için gerekli önlemleri aldıklarını belirten Hüner, “Sonrasında da yatak içi düzey dediğimiz rehabilitasyon programına başladık. Haftalık takiplerimizle muayenelerimizle göstermiş olduğu ilerlemeye göre rehabilitasyon programını genişlettik. İlk etapta oturma dengesi kazanmaya çalıştık. Sonra da vücudun yük taşıyabilmesi için ayağa kaldırma çalışmalarına başladık. O süreçte kısa süreli bir dışarıya yani ev ortamına gönderdik. Onlar tamamlandıktan sonra yeniden yatışını yaptık.” diye konuştu.
Hüner, sonraki süreçte hastayı kişi desteğinden de bağımsız hale getirmeye çalışacaklarını aktararak, el becerilerini ve günlük yaşamdaki aktivitelerinde kolların kullanımını artırmaya yönelik bir planlama yaptıklarını kaydetti.
Hastanede bu tür hastalar için her türlü imkan olduğunu vurgulayan Hüner, şöyle konuştu:
“Ahmet Bey de aslında ilk geldiğinde çok umut vadetmiyordu. Ama takiplerimiz içerisinde bu değişti. Şu an hedefimizi oldukça yüksek düzeyde tutuyoruz. Her hasta için bu imkan vardır. Hastanın kapasitesi arttıkça bizim de ona sunabileceğimiz daha ileri tedavi imkanları, birçok merkezde olmayacak şekilde hastanemiz bünyesinde mevcut. O yüzden burada bu tür hastalar için elimizden gelen her şeyi imkanlarımız ölçüsünde yapıyoruz ve her hasta için tabii ki umut var.”
Hüner, bu tür merkezlerin artması ve ülke çapında ulaşılabilirliğinin olmasının önemli olduğunu kaydetti.
Engelliler için fiziki şartların öneminden de söz eden Hüner, “Engellilik açısından hastane ortamımız buna uygun ama hastane dışı, hastaneye ulaşım, çevresel imkanlar anlamında bu ulaşılabilirliğin sağlanması çok önemli.” dedi.
Kaynak AA